Astım Hastalığı İçin Bitkisel Kürlerden Bamya Tohumu – İncir – Yumurta – Limon
Astım, solunum yollarının etkenle karşılaştığı anda daralması ve nefes darlığına neden olan akciğer hastalığıdır. Hastalık için kullanılan tıbbi tedavilerin yanında, bamya tohumu, limon, incir bitkileri kür şeklinde kullanılınca faydaları görülecektir.
Astım için kullanılan, astım atağında bronşları kısa sürede genişletici etkiye sahip tıbbi tedavinin yanı sıra, hastalıktan tamamen kurtulmayı ve atakları azaltacak bir yöntem kullanılması yaşam kalitesini arttıracaktır. Astımda kullanılan bitkiler ve tohumlarla hazırlanan kür sayesinde astım hastalığından tamamen kurtulunabilir.
İçindekiler
Bamya tohumu kürü
Bamya ve bamya tohumu, içerisinde bulunan Lignin ve C vitamini sayesinde vücutta bağışıklık sistemini güçlendirecektir. Astım hastalığı için, solunum yollarının daha kısa zamanda yenilenmesi ve güçlenmesini sağlayacaktır.
Kürün Hazırlanışı ve Tüketimi
Bamya tohumu havan yardımıyla iyice ezilir ve içerisinde hakiki bal, doğal zeytinyağı eklenerek macun kıvamına getirilir. Her gün sabah aç karna 1 çay kaşığı kahvaltıdan önce 1 ay boyunca tüketilmesi astım hastalığı için iyi gelecektir. Kür içerisindeki bal ve zeytinyağı ile de vücut daha çok direnç kazanacaktır.
Astım hastalığındaki bağışıklık sisteminin düşüklüğü, alerjik bünyeye sahip kişilerde oldukça faydalıdır. Ayrıca çoğunlukla kış aylarında görülen astım bronşitte, içerisinde bulundurduğu maddeler sayesinde daha çabuk iyileşme sağlanacak, tıbbi tedavi gören hastalar daha hızlı bir şekilde tedaviyi sonlandırabilirler. Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu tarafından tavsiye edilen bu kür sayesinde astım hastalığından kurtulmak mümkün.
İncir Kürü İbrahim Saraçoğlu
Astım hastalarının öksürükleri için saf zeytinyağı içerisinde 1 gece bekletilmiş 2 adet kuru incir zeytinyağının içerisinden alınıp sabah aç karna tüketmeleri gerekmektedir. Kalan zeytinyağı içerisine tekrar 2 adet kuru incir koyulup 1 gün bekletilir ve kür uygulamaya devam edilir. Kürü 6 ay boyunca ara vermeden uygulanması gerekmekte. Uygulama sonrasında öksürük ve astım için faydaları olduğu görülecektir. Ayrıca sadece öksürük ve astım için değil, diğer akciğer hastalıklarında da faydaları görülecektir.
İncir içerisinde bulundurduğu yararlı maddeler ve zeytinyağının içerisindeki serbest asitler sayesinde immun sistem güçlenecek, astım hastalığına neden olan etkenlere karşı doğan bağışıklık oluşturulmuş olacaktır.
Yumurta Kabuğu ve Limon Kürü Ender Saraç
Yumurta kabuğu içerisindeki kalsiyumu ve limonun içerdiği C vitamini sayesinde astım hastalığı için faydaları olacaktır.
Yumurta kabuğu ve limon kürü için, yumurta dışındaki mikropların iyice ölmesi için haşlanır. Haşlanan yumurtanın kabuğu ve dışındaki zar soyulur ve toz haline gelene kadar ezilir. Toz haline gelen yumurta kabuğu tozu 1 çay kaşığı tüketilir. Toz halinde tüketilen yumurta kabuğunun limon suyu ile daha kolay etkileşime geçeceği için, taze sıkılmış bir miktar limon suyu ile karıştırılarak da tüketilebilir. Sabah aç karnına ve akşam yemeği öncesinde tüketildiğinde daha çok faydalı olduğu görülecektir.
Sek tüketmek yerine salataların üzerine, pişen yemeğin içerisine ilave edilebilir. Ancak pişen yemeğin içerisine koyulan yumurta kabuğu ısıdan dolayı özelliğini kaybedebilir, faydası çok hissedilemeyebilir.
Astım İçin Kullanılan Bitkisel Tedavilerin Faydaları
Astımda kullanılan bir çok bitki vardır ve içerisindeki maddeler nedeniyle ayrı ayrı faydaları vardır. Bamya tohumu, incir, yumurta kabuğu ve limon kürleri ile vücut direncinin arttırılarak astımda faydalı olduğu görülmüştür.
Bamya tohumunun ve incir faydalarının diğer bir yanı, depresyon tedavisinde de geçmektedir. Astımın, stres kaynaklı olduğu durumlarda Ender Saraç açıklaması ile bu kürlerin kullanılması faydalı olacaktır. Akciğer hastalıklarının tedavisinde, olası hastalıkların önlenmesinde yardımcı kürler sayesinde daha sağlıklı bir yaşam mümkündür.
Geçmişten günümüze gelen bitkilerin hastalıkların tedavisinde kullanılması ile uzun zaman şartları mümkünken şu an ömür kısalmış durumdadır. Yapılan araştırmalar sonucunda bitkilerin özlerinde bulunan maddelerle ilaçlar üretilmeye başlanmış ve insan hayatı tıbbi bir yola girmiş olmasına bağlanan bu durumda yavaş yavaş bitkilere dönülmektedir.
Bir çok kişi alternatif tıpla uğraşmaya başlamış, bazı hastanelerde bu alanda uzmanlaşmış kişiler bulunmaktadır. Göğüs hastalıkları doktorlar, hastalarına akciğer temizleyici kürler önermekte, tıbbi tedaviden mümkün oldukça uzak kalmaya çalışmaktadır.
Her ilacın vücuda iyi etkisi olduğu kadar kötü etkileri de vardır. Alınan basit bir ağrı kesici ilaç, karaciğerde zehirsizleştirilirken, böbreklerden atılırken organlara minimal zarar vermektedir. Vücut kendini yenileyebilen bir organizma olmasına karşın organlar bir süre sonra aldığı zararı tolare edemeyerek bozulmalar başlayacaktır. Tüm bunlar göz önüne alındığında sağlıklı yaşam ve tıbbi maddelerden uzak kalmaya çalışmak vücut için daha faydalı olacaktır.