Pulmonoloji: Göğüs Hastalıkları

Akciğerde İnfiltrasyon Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Akciğerde infiltrasyon, bir hastalığa bağlı olarak parankim alanlarda kan, protein, su gibi sıvıların toplanarak akciğer dışına sızmasıdır. Sızıntının devam ettiği durumlar aktif infiltrasyon olarak adlandırılır.

Akciğer İnfiltrasyonu Nedenleri 

Akciğerde İnfiltrasyon Görülen Röntgen Filmi

Zatürre, tüberküloz, verem, kronik bronşit, amfizem, silikozis, asbestozis ve kistik fibroz gibi hastalıklar parankim yüzey üzerinde yer alan alveolleri tahrip ederek beyaz kan hücreleri, protein, pus, kan ve iltihap gibi sıvılarla dolmasına neden olur. Alveoller, nefes alış verişini sağlayan küçük hava keseleridir. Bu açıdan kan-gaz dengesinin bozulmasına yol açan bazı hastalıklarda alveoller, sıvılar dışında hava ile de dolabilir. Bu hastalıklarda normalin üzerinde yabancı madde zaman içinde akciğerler üzerinde kademeli olarak birikmelere neden olur. Bu durum akciğer filmlerinde konsolidasyon adı verilen koyu renkli gölgeler olarak görülür. Konsolidasyona neden olan maddenin akciğer dışına sızması infiltrasyondur. Sızmanın aralıklı olarak devam etmesi aktif infiltrasyon olarak adlandırılır.  Durumun şiddetine bağlı olarak, bu sızıntılar küçük bir alanı etkileyerek nefes darlığı ve öksürük gibi hafif belirtilere neden olabilir veya akciğerin tüm parankim alanlarında  görülerek ciddi, hayati tehlike oluşturan durumlar yaratabilir. 

Uzun süreli sigara kullanımı, kimyasal maddelere maruz kalmak, asbest-silika- kömür tozu gibi organik tozları içeren işlerde çalışmak, fast food beslenme, göğüs bölgesine alınan darbeler, viral- bakteriyel enfeksiyonlar ile mantar, küf ve parazitler bu duruma neden olan temel faktörlerdir. 

Kanser tedavisi gören hastalarda yoğun radyasyon ve kemoterapi tedavileri infiltrasyona neden olabilir. Bazı hastalarda bu durum tedavi sürecinde ortaya çıkarken bazı hastalarda radyasyon terapisinden yıllar sonra görülebilir.

Akciğerde İnfiltrasyon Belirtileri 

Belirtiler hastalığın türüne ve evresine bağlı olarak kişiden kişiye değişmektedir. Ayrıca sigara kullanımı gibi faktörler semptomların şiddetinin ve görülme sıklığının artmasına neden olur.

İlk belirtilerden biri mukus üretiminde artışa bağlı olarak balgam miktarının artmasıdır. Enfeksiyona bağlı hastalıklarda balgam sarı ve yeşil renkli olabilir. Kömür tozu ile çalışan kişilerde mukus siyah renklidir. 

En yaygın belirtilerden diğerleri özellikle enfeksiyonlu hastalarda yüksek ateş ve göğüste doygunluk hissidir. Akciğerlerde kan toplanması ve sızmasında öksürükle birlikte ağızdan kan gelebilir. Başlangıçta yorucu işlerden sonra görülen nefes darlığı ve göğüste batma hissi zaman içinde telefonla konuşurken, duş alırken, merdiven inip çıkarken, otururken hatta uyurken görülmeye başlar. Basit bir nefes darlığından çok boğuluyormuş gibi hissetmeye neden olur. Alveollerin hava ya da sıvı ile dolduğu akut solunum sıkıntısı sendromu ilerlemiş dönem belirtilerinden biri olup acil tıbbi müdahale gerektirir.

Nedensiz yere gelişen endişe, panik, stres, alınganlık, üzüntü, sürekli öfke hali gibi duygu durum bozuklukları görülebilir. Genel yorgunluk ve halsizlik bu duruma eşlik eder. Ayrıca kalp ritminde bozulmalar, baş dönmesi ve baygınlık gelişebilir. 

Akciğer İnfiltrasyonunda Tetkik ve Tedavi Yöntemleri 

Akciğer İnfiltrasyonu Tedavisi

Tetkik ve tedavi süreci infiltrasyona neden olan durumların tespit edilmesine yönelik olarak gerçekleştirilir. Önemli olan altta yatan hastalığın tedavi edilmesidir. Yoksa akciğerlerde ödem benzeri sıvı oluşumu devam eder ve infiltrasyon yeniden ortaya çıkar. 

Hastanın hikayesi, ilk belirtilerin ne zaman görüldüğü, hangi meslek grubunda iş yaptığı, sigara kullanımı, daha önce geçirilen enfeksiyonlar ve daha önce cerrahi operasyon geçirip geçirmediği gibi sorular altta yatan hastalığın belirlenmesinde önemli ayırıcılardır. Fiziksel muayenenin ardından akciğer grafisi, röntgen filmi ve bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme testleri ile infiltrasyon ve konsolidasyonun hangi bölgeleri etkilediği ve büyüklüğü belirlenmektedir. Doktor, sızan sıvının daha iyi araştırılması için akciğer biyopsisi talep edebilir. Tetkik sürecinin ardından kesin tanı konularak tedavi süreci belirlenir. 

Tedavi süreci farklı hastalıklarda farklı uygulamaları içermektedir. Bazı durumlarda akciğerlerde biriken sıvı öncelikli olarak temizlenir ve ilaçlı tedavi süreci başlatılır. İlaçlı tedavi süreci,

  • Bakteriyel hastalıklarda antibiyotikler,
  • Mantar hastalığında anti-fungal ilaçlar,
  • Parazit varlığında antiparaziter ilaçları içerir. 

Ayrıca solunumu rahatlatmak için kortikosteroidler ile vücuttaki oksijen seviyesini arttırmak için oksidasyon ilaçları kullanılabilir.  Bazı durumlarda oksidasyon ilaçlarını kullanmak hastalığın ilerlemesine neden olabileceğinden her durumda oksidasyon kullanılmaz. Kesin tedavi yöntemi sadece doktorunuz tarafından belirlenir.

Silikozis, asbestozis, kistik fibroz ve pnömokonyoz gibi hastalıklarda infiltrasyon yeniden tekrar edebileceğinden tedavi sonrasında kontrollerin düzenli olarak yaptırılması önemlidir.

İlerlemiş hastalıklarda akciğer kendini yenileme özelliğini kaybettiğinden ilaçla tedavi mümkün olmamaktadır. Bu yüzden hastalığın bir lobu etkilediği ve ilerleme tehlikesi bulunan durumlarda lobektomi ameliyatları söz konusu olabilir. Lobektomi, sadece hastalıklı lobun cerrahi operasyonla alındığı ameliyatlardan biridir. Parankim alanının tümüyle etkilendiği ve geri dönülemez durumlarda akciğer nakli söz konusu olabilir. 

 

Kaynaklar



1 yıldız2 yıldız3 yıldız4 yıldız5 yıldız (1 oy, ortalama: 5,00 puan
Loading...