Pulmonoloji: Göğüs Hastalıkları

Akciğer Tansiyonu Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Yorgunluk, göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarğıntı ve baş dönmesi gibi şikayetlere neden olan akciğer tansiyonu tedavi edilmezse kalp büyümesi ve kalp yetmezliğine yol açabilir.

Akciğer Tansiyonu (Pulmoner Arterler) ve Gelişim Süreci

Caption

 

Akciğerdeki atar damarlardaki kan basıncının yüksek olması hali olan akciğer tansiyonu  kalbin sağ boşluğunda hissedilir. Özellikle genç yaşlarda görülmeye başlayan bu hastalığın tam olarak bir çözümü olmasa da yapılan tedaviler sonucunda ilerlemesi kolayca durdurulabilir. Kişinin çabuk yorulması ve kendisini halsiz hissetmesi gibi belirtilere yol açan akciğer tansiyonunun tıptaki adı Pulmoner hipertansiyondur. Akciğer üzerindeki damarlar deriye yakın olmadığı için ölçülmesi oldukça zordur. Akciğer tansiyonunu ölçebilmek için katater adı verilen ince bir borunun kasıktan ya da boyun bölgesindeki bir toplar damardan girilerek kalbin sağ bölgesindeki kan basıncının ölçülmesiyle yapılabilir. Oldukça zor ve uygulama esnasında vücuda zarar verecek bir yöntem olması nedeniyle bu yöntemin dışında eko adı verilen kalp ultrasyonu yapılarak da akciğer tansiyonu tahmin edilebilir.

Karaciğer büyümesi, mide, bacak ve vücuttaki diğer organlarda şişlik görülür. Kılcal damarlarda meydana gelen tıkanmalar ana damar üzerinde basınç oluşturur. Kan akışı sağlanamadığı için organlara oksijen rahatça ulaşamaz. Bu nedenle bazı organlarda şişlikler ve ağrı oluşur. Böylece kalbin sağ ventrikülü şiddetli şekilde kasılarak kan pompalamaya başladığından hem akciğer  üzerinde basınç yükselerek akciğer tansiyonu hem de kalp büyüdüğü için kalp yetmezliği gibi sorunlar ortaya çıkar.

Pulmoner Arterler  Nedenleri

Günümüzde akciğer tansiyonu nedenleri tam olarak tespit edilemese de neden olan etkenler üzerinde durulmaktadır. Akciğer hastalıkları KOAH, pulmoner fibrozis, anfizem ve akciğer tümörü gibi hastalıklar bu hastalığın bilinen başlıca nedenleridir. Ayrıca Skleroderma ve SLE gibi romatizma hastalıklar, siroz ve karaciğer hastalıkları da akciğer tansiyonuna nende olmaktadır. Aort ve mitral kalp kapağı hastalıkları, kalp yetmezliği, delik kalp hastalığı, kalp zayıflaması, doğumsal kalp hastalıkları akciğere kanın ulaşmasını zorladığından akciğer tansiyonunun ortaya çıkmasında etkilidir.

Akciğer atardamarlarının pıhtı ile tıkanması, kullanılan zayıflama ilaçları ve iştah azaltan bazı ilaçlar, uyku apnesi, obezite ve stres gibi faktörler de bu hastalığın görülmesinde etkilidir. Yapılan araştırmalar sonucunda kalıtsal olarak aileden bireye geçebildiği tespit edilen bu hastalık bazı durumlarda genetik faktörlere bağlı olmaksızın da ortaya çıkabilir.

Akciğer Tansiyonu Belirtileri ve Evreleri

Akciğer atardamarının içindeki hücrelerinde hasar oluşması ve görevini yerine getirememesi sonucunda ortaya çıkan Akciğer tansiyonunun nedeni tam olarak tespit edilememiştir. Hücreler işlevini yerine getiremediği için damar büzülmesi ve kas kasılması gibi etkenler görülür. Damarların kalınlaşması sonucunda kan dolaşımı sağlanamaz. Böylece kalbin sağ vertikülü daha yüksek basınçla kan pompalamaya başlar ve akciğer tansiyonu ortaya çıkar. Bu durum zamanla kalp büyümesine ve akciğerlerin yeteri kadar kan ve oksijen alamamasına neden olur. Birçok ciddi hastalığa yol açan akciğer tansiyonu tedavi edilip önlenmezse kalp yetmezliğine neden olmaktadır.

Bu hastalık kolayca fark edilemediği için hızla ilerler. İlk görülen belirtiler arasında çabuk yorulma, bitkinlik, göğüs ağrısı ve göğüs sıkışmasıdır. İlerleyen zamanlar ise oturur halde nefes darlığı, kalp çarpıntısı, ayak, bacak ve karında şişkinlik, cilt ve dudaklarda morarma, baş dönmesi ve bayılma gibi şikayetler görülür.

Akciğer Tansiyonu Çeşitleri

Akciğerlere kan pompalamakla görevli olan kalp üzerindeki damarlarda yüksek basınç oluşması bazı kalıcı hasarlara neden olabilmektedir. Akciğer  tansiyonuna neden olan etkenlere göre birçok çeşidi görülmektedir. Görüldüğü bölgeye göre tehlike oranı da değişir. Başlıca çeşitleri arasında ailesel pulmoner hipertansiyon, idiyopatik, pulmoner arteriyel hipertansiyon, bağ dokusu hastalıkları, HIV virüsü hastalıklarıyla bağlantılı hipertansiyon, orak hücreli anemi, doğumsal kalp hastalıkları, eisnmenger sendromu ile zayıflama ilaçlarıyla bağlantılı hipertansiyon yer alır.

Hastalığın Teşhis ve Tedavi Süreci

Kan tahlili, ekokardiyografi, kalp grafisi, solunum fonksiyonu testi, akciğer tomogrofisi, kalp katateri, yürüme testi, transözofegeal ekokardiyografisi gibi testler sonucunda akciğer hipertansiyonu tanısı konulur. Tam olarak iyileşme sağlanamasa da hastanın şikayetlerini ortadan kaldıracak tedaviler yapılabilmektedir. Medikal, genel ve spesifik olmak üzere farklı tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Kan pıhtılaşmasını engelleme, şişlikleri geçirme sağlanır. Hastaya ilk evrelerde Antikoagulanlar, diüretikler, oksijen ve kalsiyum kanal blokörleri gibi genel tedavi yöntemleri yapılır.

Hastalığın ilerleyen dönemlerinde prostasiklinler, endotalin reseptör antogonistleri gibi spesifik tedavi yöntemleri ile pulmoner arter endarterektomi, kalp akciğer nakli ve balon atriyel septostomi gibi medikal tedavi yöntemleri ileri evre hastalarına uygulanarak hastalığın daha da ilerlemesinin önüne geçilir.

Kaynaklar



Kullanıcı Yorumları ve Oyları

1 yıldız2 yıldız3 yıldız4 yıldız5 yıldız (Sizin oyunuz ilk olsun)
Loading...