Pulmonoloji: Göğüs Hastalıkları

Akciğer Fibrozisi Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Akciğer dokusundaki kalınlaşma, yaralanma ve sertleşme akciğer fibrozisi olarak adlandırılmaktadır. Alveol adı verilen hava keselerinin etkilendiği bu hastalıkta vücut ihtiyacı olan oksijeni sağlayamaz. Özellikle ileri yaş grubunda olanlar ve sigara içenler hastalığın risk grubunu oluşturur.

Akciğer Fibrozu Nedenleri 

Akciğer Fibrozu

Fibroz, sıklıkla akciğerler üzerinde yara dokularının oluşması ile ortaya çıkar. Bu yaralar göğse şiddetli bir darbe alınması ya da cerrahi operasyonlar sonucu gelişen komplikasyonlara bağlı olabileceği gibi akut enfeksiyonlar, kimyasal maddeler, mineral tozlar gibi çevresel koşullar sonucunda da oluşabilir.

Sigara kullanımı, kronik hastalıklarda kullanılan bazı ilaçlar, radyasyon terapisi gibi durumlar da akciğer yüzeyinde hasara neden olarak zaman içinde yaraların oluşmasına neden olur. Bazı hastalarda nedeni açıklanamayan şekillerde fibroz gelişmekte ve bu durum idiyopatik olarak adlandırılmaktadır. İdiyopatik fibrozda vücudun bağışıklık sistemi akciğerleri tanımaz ve onu yabancı ve tehlikeli olarak görür. Böylece hastalıklara karşı sizi savunması gereken vücudun savunma sistemi kendi organlarında hasara neden olur. Bu tip durumlarda akciğerler dışında diğer yumuşak dokular olan kalp, dalak ve karaciğer üzerinde de yaralar gözlenmektedir. Hastalık erkeklerde kadınlara oranla daha yaygın olarak görülmektedir. Nedeni belirlenebilen durumlarda ise çevresel etkenler ön plana çıkar. Bunlar arasında; 

  • Mesleki faktörler,
  • Radyasyon terapisi,
  • İlaçlar yer alır. 

Mesleki faktörler; Madenciler, asbestle çalışanlar, kot taşlama işçileri, sert metal tozlarına maruz kalanlar, yol yapım çalışmasında yer alanlar bu hastalığın risk grubunu oluşturur. 

Radyasyon terapisi; Özellikle meme kanseri ve akciğer kanseri hastalarında radyasyon terapisi sonrası akciğer yüzeyinde yaralar gelişebilir. Bazı hastalarda bu süreç birkaç ay gibi kısa bir zaman zarfında ortaya çıkarken bazı hastalarda fibroz yıllar sonra görülebilir. 

İlaç kullanımı; Metotreksat, siklofosfamid gibi kanser hücrelerini öldürmek için kullanılan bazı ilaçlar akciğer dokusunda yara oluşmasına neden olabilir. Ayrıca kalp ritmini düzenleyen ilaçlar, yoğun antibiyotik tedaviler ve antiinflamatuar ilaçlar akciğer hasarına neden olmaktadır. 

Akciğer Fibrozu Belirtileri 

Belirtiler, hastalığın seyri ve şiddeti kişiden kişiye değişmektedir. En yaygın görülenler ise öksürük ve nefes darlığıdır. Semptomlar hastalığın başlangıç evresinde hafif seyirlidir ve çok rahatsızlık vermeyebilir. Yara dokusu büyüdükçe hastalığın seyri de ağırlaşmaktadır. Başlangıçta egzersiz sonrası ya da ağır fiziksel etkinliklerden sonra ortaya çıkan nefes darlığı zaman içinde sürekli hale gelir ve hiçbir neden yokken görülmeye başlar. Kanda yeterli oksijen bulunmadığından hastaların parmak uçlarında sararmalar, tırnak altlarında kalınlaşmış deri tabakaları oluşur. Dudaklar ve ağız içi çivit mavi renklerde olabilir. Yine oksijen azlığından kaynaklı, unutkanlık, baş dönmeleri ve ilerleyen süreçte ise baygınlıklar görülebilir. Nedensiz şekillerde ortaya çıkan panik duygusu, endişe ve boğuluyormuş gibi hissetme benzeri duygu durum bozuklukları gelişebilir. Bazı hastalarda açıklanamayan kilo kaybı da görülmektedir. Bu belirtilerin çoğu yıllar içine yayılarak yavaş yavaş gelişirler. Asbest gibi mineral tozlarına maruz kalındığında belirtilerin ortaya çıkması 20 ile 50 yıl arasında değişmektedir. 

Akciğer Fibrozunda Teşhis ve Tedavi Yöntemleri 

Akciğer Fibrozu Tedavisi

Teşhis sürecinde daha önce kimyasal ve organik tozlara maruz kalma süreci sorgulanabilir. Hastanın hikayesi dinlendikten sonra fiziksel muayenede solunum fonksiyonu kontrol edilir. Nefes sayısı ölçülerek nefes sesi dinlenir. Göğüs röntgeni, bilgisayarlı tomografik tarama ve ekokardiogram gibi görüntüleme testleri fibrotik değişimleri gösterdiğinden hem teşhis sürecinde hem de tedavinin takibi açısından düzenli olarak istenebilir. Hastalığın etkilediği alanları ölçmek için solunum fonksiyon testi, nabız oksimetresi, egzersiz stres testi ve arteryel kan gaz testi gibi testlerden biri ya da birkaçı istenebilir. Bu testlerin tanı için yeterli bulunmadığı durumlarda doktorunuz akciğer biyopsisi isteyebilir. 

Tedavi sürecinde ilk basamak oksijen terapisidir. Diğer tedavi süreçleri ise yaralı dokuya neden olan duruma yönelik olarak belirlenir. Bu tip hastalıklarda erken müdahalede akciğer dokusu kurtarılabilirken geç fark edildiğinde lobektomi ya da akciğer nakli gibi cerrahi operasyonlar söz konusu olabilir. 

Kaynaklar



Kullanıcı Yorumları ve Oyları

1 yıldız2 yıldız3 yıldız4 yıldız5 yıldız (Sizin oyunuz ilk olsun)
Loading...