Akciğer Parankimi Görevleri ve Çalışma Sistemi
Akciğer parankimi, alveol adı verilen hava keseciklerinin yer aldığı ve solunumun temel işlevi olan gaz alış verişi için uygun ortamı sağlayan yüzeyin adıdır. Parankiminin zarar gördüğü ilerlemiş hastalıklarda kişinin hayatı tehlikeye girebilir.
İçindekiler
Akciğer Parankimi Çalışma Prensipleri

Parankimi; alveoller, kan damarları ve bronşları içerir.
Akciğer parankimi; alveolar duvarları, kan damarlarını ve bronşları içeren ve tüm akciğer yüzeyini kaplayan ince bir doku tabakadır. Parankim adı verilen bu doku tabaka karaciğer, kalp, beyin ve dalak gibi yumuşak dokulu hayati organların hepsinde bulunmaktadır. Temel görevi, bu organların sağlıklı bir şekilde çalışmasına yardım etmektir. Akciğerler üzerindeki temel görevi ise solunum sırasında ihtiyacımız olan gaz alış verişini sağlamaktır. Bunu yaparken iç yüzey alanını en üst düzeye çıkarıp, alveolar hava ile kılcal kan arasındaki O 2 ve CO 2 mesafesini en aza indirir. Böylece bedenimiz için ihtiyacımı olan oksijeni en etkin şekilde almamıza olanak tanır. Bu açıdan akciğer parankimi üzerindeki ön gerilim, bölgesel kan akışı, doku sertliği, düz kaslardaki kasılmalar ve alveol istikrarı gibi pek çok olguyu belirler.
Gerilimdeki artış ya da azalış akciğerler üzerinde deformasyon gelişmesinin en önemli belirleyicisidir. Yüzeyin zarar görmesi en başta solunum sistemini ve pulmoner fonksiyonları etkiler.
Akciğer Parankimi İle İlişkili Hastalıklar
Akciğer parankimi üzerinde gelişen hastalıklar küçük bölgeleri etkileyen akut durumlar ve geniş yüzeylere yayılan diffüz hastalıklar olarak iki farklı şekilde sınıflandırılabilir. Birden fazla lobu kapsayan kalınlaşmış uzun yara izleri parankimal bant olarak adlandırılır. Basit soğuk algınlığı gibi durumlar geçici nefes darlığı gibi sürekli olmayan solunum sıkıntıları ile kendini gösterirken diffüz akciğer parankimi hastalıkları tehlikeli boyutlara varabilir. Parankimi ile ilişkili hastalıkların hepsinde ortak olarak görülen belirtiler, göğüste hırıltı, nefes darlığı, öksürük, göğüs ağrısı ve kalp çarpıntısıdır.

Parankima üzerinde gelişen nodüler lezyon
Bu hastalıklar arasında en yaygın görülenler;
Sarkoidoz; Otoimmün bir hastalık türü olan sarkoidoz, nedeni belirlenemeyen bir immün sistem bozukluğudur. Bu hastalıkta vücut kendi organlarını yabancı olarak algılar ve bu organlara karşı savaş açar. Akciğerler dışında, kalp, deri, beyin ve lenf bezlerini de etkiler. Yeterli tıbbi desteği alan kişilerde kontrol edilebilen bir durumken önemsenmediği zaman solunum yetmezliğine ve ölüme sebep olabilir.
Amfizem; Sıklıkla sigara kullanımına bağlı olarak gelişir. Fakat sigara kullanmayan kişilerde de olabilmektedir. Temel nedeni alveol adı verilen hava keseciklerinin iltihaplanması ve genişleyerek işlevlerini kaybetmesi olan diffüz hastalıklardan biridir. Kronik bronşit ile birleştiğinde KOAH adı verilen hastalığa neden olur.
Pnömokonyoz; Asbest, berilyum, pamuk ve kömür tozu içeren işlerde çalışan kişilerde yaygın olarak görülür. Halk arasında madenci hastalığı olarak da bilinmektedir. Pnömokonyozda, toz ve kimyasallara maruz kalma süresi arttıkça parankimi üzerindeki hasar artar.
Silikozis; Kot taşlama işçilerinde yaygın olarak görülen ve silika tozuna maruz kalmakla ortaya çıkan pnömokonyoz benzeri bir hastalıktır. Maruziyet süresi arttıkça parankimi üzerindeki hasar artar. Hastalığın ortaya çıkışı maruziyetten hemen sonra değil parankimi tüm elastikiyetini kaybettikten sonradır. Yani 1 sene boyunca silika tozuna maruz kalan bir kişi belirtileri 10 yıl sonra görebilmektedir. Bu açıdan geri dönülemez ve tedavi edilemez hastalıklar arasında yer alır.
Antrakozis; Karbon elementinin alveoller tarafından yutulduğu ve alveollerin işlevlerini kaybetmesine neden olan bir hastalıktır. Hava kirliliğinin yoğun olduğu büyük şehirlerde, sigara içenlerde ve karbonla çalışan kişilerde görülme sıklığı daha fazladır.
İdiopatik pulmoner fibroz; Alveol duvarların üzerinde yara dokuları oluşması ve bunların kalınlaşması ile gelişen bir hastalıktır. Sarkoidoz gibi nedeni bilinemeyen bir hastalıktır. İlerlemiş yaş gruplarında daha sık görülmektedir.
Akciğer Kanseri; Pulmoner doku ve bronşlar üzerinde gelişen kötü huylu tümörler ve nodüller nedeniyle ortaya çıkar. Tümörler, parankimin geriliminde artış ya da azalışa neden olabilir.
Parankimal Hastalıklarda Tedavi Yöntemleri
Parankimal hastalıkların birçoğunda erken müdahale ile yüzey gerilimi rahatlatılarak hastalığın ilerlemesi önlenebilir. Geç kalınmış durumlarda ise tedavi semptomların şiddetini hafifletmeye yönelik rehabilitasyon sürecini içermektedir. Oksijen desteği, akciğer tansiyonunu düzenleme, steroid ilaçlar, nefes egzersizleri ve diyet bu sürecin temel bileşenlerini oluşturur. Sarkoidoz hastalarında immun sistem baskılayıcı ilaç tedavileri ve kortikosteroidler kullanılmaktadır. İlerlemiş hastalıklarda solunum fonksiyonlarının düzenlenmesi için hastalar solunum destek ünitelerine bağlanmaktadır.
Yakın dönemde parankimi koruyucu lobektomi ameliyatlarının sadece kanser hastalarına değil endikasyonların görüldüğü tüm hasta gruplarına uygulanması gerektiği konusunda tıbbi dergilerde çağrılar yayınlanmıştır. Lobektomi ameliyatları, hasarlı dokunun tüm yüzeye yayılmasını önlemek için yapılan ameliyatlardır. Parankimal hastalıkların tüm dokuyu tuttuğu durumlarda akciğer nakli söz konusu olabilir.
Sigara kullanımı parankimal hastalıkların hepsinde semptomların daha kötüye gitmesine neden olur.
Kaynaklar
- https://radiopaedia.org/articles/lung-parenchyma
- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3929318/
- http://ers-education.org/lrmedia/2012/pdf/208107.pdf
- http://www.ais.up.ac.za/health/blocks/block7/parenchymal.pdf
- http://www.comprehensivephysiology.com/WileyCDA/CompPhysArticle/refId-c100033.html
- http://pathhsw5m54.ucsf.edu/ctpath/ctpath18.html