Akciğer Kalınlaşması Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri
Akciğer kalınlaşması, diffüz palevral kalınlaşması anlamına gelmekte olan bir akciğer hastalığı olmaktadır. Yara dokusunun plevralin kalınlaşmasına neden olacak kadar genişlemesi sonucunda ortaya çıkmaktadır.
Akciğer Kalınlaşması
Plevra, İki katmandan oluşmaktadır. İnsanlar havayı soludukları zaman asbest elyafları solunduğunda ve plevrana bulaştığı zaman skarlasma ve sertleşme meydana gelecektir. Bu durumda ise akciğerlerin genişlemesi söz konusu olacak ve kişinin nefes almasının zorlaşmasına git gide daha da kötüleşerek neden olacaktır. Plevral dokusunun kalınlaşması sonucunda akciğerleri tamamen kaplanması meydana gelebilir. Bu durumda da plavra ile akciğerler arasında bulunan boşluğun dolmasına sebep olacaktır.
Bronşun genişlemesi sonucunda bronşektazi meydana gelmektedir. Bağımsız bir hastalık olmayıp, birçok hastalığın sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bu durumda hastanın solunum yollarının enfeksiyona duyarlı olmasına neden olacaktır.
Nedenleri
Plevral kalınlaşması çoğunlukla partiküllerine uzun süre maruz kalması, inhalasyona bağlı olan bir durumda akciğerleri çevreleyen ince alanın üzerinde oluşan yaranın sonucunda bölgenin kalınlaşmasına neden olur. Asbest ilişkili plevra kalınlaşması meydana gelmesi çoğu havadaki parçacılların asbest liflerine ulaşması sonucunda akciğerlerin filtrasyon sisteminden atlayıp akciğerlere girmesi sonucunda pleva ya ve intersititium gibi alanlarda tutulması sonucunda iltihaplanma ya da yara izi oluşmasına neden olurlar.
- Bakteriyel pnömoni;
- Kemoterapi;
- İlaçlar;
- Enfeksiyon;
- Kaburgaların zarar görmesi;
- Akciğer kontüzyonları;
- Lupus;
- Plevral efüzyon;
- Pulmoner emboli;
- Radyasyon tedavisi;
- İltihaplı akciğer hastalıkları;
- Tüberküloz;
- Bir takım tümörler.
Bir takım meslek grupları riskler altında olmaktadır. Asbest meteryal ile yoğun çalışma alanlarında olan kişiler, deniz ya da tersanelerde çalışan, inşaat işçilerinde, marangozlar, gaz tesisatçıları, madenciler, yıkım işçileri plevra kalınlaşması daha sıklıkla görülmektedir. Mikroskopik asbest lifleri akciğerlere girmesi sonucunda plevraya ulaşacaktır. Bu durumda da yüzeyin iltihaplanmasına neden olur. Bu iltihap zaman içerisinde daha da çoğalacağı için plevral dokuda yara izi hasarına neden olacaktır. Lupus ya da plevral kalınlaşması çoğu zaman vücudun dokularının iltihaplanmasına neden olacak bir durumdur.
Kişilerde peribronşial akciğerdeki hava yolları olan bronşların genişlemesi sonucunda neden olur. Sıklıkla çocukluk çağında geçirilmekte olan kızamık ya da boğmaca gibi hastalıklar sonucunda, bağışıklık sistemindeki bozukluklar, doğumsal bronş bozuklukları ya da hiçbir sebep olmadan da ortaya çıkabilir.
Belirtileri
Erken evreleri olması durumunda plevral kalınlığın herhangi bir belirtisi olmayacaktır. Ancak akciğerlerin çevresi üzerinde bulunan yara izinin genişlemesi sonucunda hastanın nefes alırken zorluk çekecektir. Kişilerde göğüs ağrısı ve nefes darlığı sıklıkla yaşanmaktadır. Bazı kişilerde göğüs duvarı hareketinde azalma, akciğer fonksiyon bozukluğu, sürekli geçmek bilmeyen bir öksürük oluşacaktır. Plevral kalınlaşması sonucunda kişilerde sıklıkla mezotelyoma, akciğer kanseri ve asbestoz gelişimi söz konusu olacaktır.
Akciğerlerin peribronşial kalınlaşması olması durumunda ortaya çıkacak olan belirtileri çok sık balgamlı öksürük, halsizlik, zayıflama, nefes darlığı gibi belirtileri olmaktadır.
Teşhis
Doktorlar tarafından plevral ya da peribronşial kalınlaşmayı teşhis etmek amacıyla bir takım testler yapması gerekmektedir. İlk olarak röntgen filmi çekilerek kişilerin plevra kalınlaşmasının pelvra üzerindeki göğüs duvarının bulunduğu bölgede düzensizlik olması göğüs röntgeninde görülmektedir. Doktorlar tarafından genellikle plevral kalınlaşmayı, plevra plaklarını ve asbestozu saptamak amacıyla ve teşhisi için bilgisayarlı tomografi kullanılması gerekmektedir. Bilgisayarlı tomografi sonucunda skar dokusu kalınlığı 1 ya da 2 mm olduğunda plevral dokunun kalınlaşmasının erken tespit edilmesi söz konusu olacaktır. Bazı durumlarda doktor tarafından pozitif emisyon tomografisi ve manyetik rezonans görüntüleme taramaları kullanarak plevral kalınlaşma tespit edilmektedir.
Tedavisi
Tedavi yöntemleri içerisinde plevral kalınlaşmanın belirtilerini azaltmak amacıyla kişilere antibiyotik ve streoid ağrı kesici ilaçlar reçete edilecektir. Hastalarda bulunan bu durum sonucunda nefes alması zorlaşacak ve her defasında göğüs ağrısı yaşayacaktır. Kişilerin tütün tüketiminden uzak durmaları gerekmektedir. Eğer ki ilaç tedavisine yanıt vermeyen bir hastanın plevral kalınlaşma tanısından sonra uygulanacak yöntem pleurektomi cerrahi yöntem olacaktır. Cerrahi yöntem daha sıklıkla mezotelyoma hastaları için kullanılır. Bu yöntem sonucunda pleurektominin çıkartılması söz konusu olacaktır.
Bitkisel Tedavisi
- 1 yemek kaşığı kekik,
- 1 yemek kaşığı meyan kökü,
- 1 tatlı kaşığı anason,
- 1 tatlı kaşığı keten tohumu,
- 1 tatlı kaşığı bal,
- 300 gram klorsuz su.
300 gram klorsuz suyun içerisine kekik, meyan kökü, anason, keten tohumu konularak 15 dakika boyunca kısık ateşte kaynaması beklenir. Daha sonradan demlenmesi için ılık hale gelince içerisine 1 tatlı kaşığı bal ilave edilmelidir. Bu kür 3 hafta boyunca her gün sabah ve akşam yemeklerden 1 saat sonra içilmesi gerekmektedir. Bu çay aynı zamanda sigara içen kişilerinde kullanması gereken, akciğer temizliğinde çok önemli bir rol oynayacak bitkisel tedavi olarak kullanabilirsiniz. Bazı kişilerde hazımsızlık yapabileceği gibi şişkinlik vermesi de görülebilir.