Pulmonoloji: Göğüs Hastalıkları

Akciğerin Görevleri ve Çalışması

Akciğerimiz, her nefes alışverişlerde havadaki oksijenin kanımıza taşınmasını ve vücutta oluşan karbondioksitin dışa aktarılmasını sağlar.

Akciğerin Çalışması

Solunum sisteminde gaz değişiminin yapıldığı organdır. Göğüs boşluğu içinde yer alır. Kalple birlikte göğüs boşluğunu doldurur. Sağda 3 solda 2 olmak üzere 5 lobtan oluşur. Sol akciğerin küçük olmasının nedeni, kalbin buraya yakın oluşudur. Göğüs ve karın boşluğunu ayıran diyafram denilen zarın üzerindedir. Akciğerlerin yapısı süngere benzer. Hacmi büyüyüp küçülebilir. Akciğerler göğüs boşluğunda yüreğin sağ ve solunda az çok piramit şeklinde olan solunum organlarıdır. Akciğerlerin dış yüzeyi düzgün ve parlaktır.

Rengi, yeni doğmuş çocuklarda esmer-kırmızı, gençlerde pembe, ergin ve yaşlılarda ise pembe-mavidir. İnsan yaşlandıkça akciğerlerin yüzeyinde bir takım pigmentler belirir. Bunlar solunum sırasında akciğerlere kadar giren yabancı cisimleri meydana getirdikleri oluşuklardır. Akciğerlerin ortalama olarak yükseklikleri, omurga tarafındaki kenarlarında 25cm olup önden arkaya olan kalınlıkları tabanda 16cm, genişlikleri ise yine tabanda sağ akciğerlerin 10cm,sol akciğerlerin 7cmdir. Yüreğin sol akciğer üzerine yaptığı basınçtan dolayı bu akciğer küçük kalmıştır.

SAĞ AKCİĞER, SOL AKCİĞERDEN 1/5 VEYA 1/6 KADAR BÜYÜKTÜR 

Akciğerlerin çok önemli olan görevleri nedir dersek kısaca ;

  • Dışarıdaki havayı alıp (soluk alma), hava içindeki oksijenin alveollerin etrafındaki kılcal kan damarlarına geçmesini sağlamak.
  • Organlardan kirli kanla gelen karbondioksiti alveollere alıp dışarı atılmasını (soluk verme) sağ
  • Vücudumuzdaki kan akciğerlere geldiğinde ısısı değişmektedir, böylelikle bir  görevi de vücut ısısını ayarlamaktır.
  • Kanın hidrojen iyon konsantrasyonunu(ph’ını) düzenler.
  • Konuşmak için gerekli seslerin üretilmesinde görev alır.
  • Mikroorganizmalara karşı savunmada görevlidir.
  • Anjiyotensin  1’i  anjiyotensin 2’ye çevirir. Böylelikle şok durumunda kan basıncı düştüğünde vücudun normale dönmesinde görev alır.
  • Surfaktan madde yapar.
  • Akciğer dokusu gerildiğinde prostaglandin sentezler ve depolar.

Akciğer solunum yapan omurgalılarda bulunur. İnsan vücudunda göğüs boşluğunun sağında ve solunda olmak üzere iki tanedir. Solunumun temel organı olması nedeniyle solunum sisteminin en önemli organıdır. Akciğerlerin vücudumuzda temel görevi toplardamarlar ile gelen, karbondioksiti fazla kanı temizlemek ve kanın oksijen ihtiyacını karşılamaktır. Akciğer temizlediği, oksijen bakımından zengin kanı atardamara iletir ve dolaşım sisteminin devamlılığını sağlar. Bir kişi nefes almaya başladığında, hava boğazdan aşağıya ve nefes borusu olarak bilinen trakeaya gider. Trakea, bronş boruları olarak adlandırılan daha küçük pasajlara bölünür.

En küçük dallara bronşiol denir ve her bronşiyalin alveol denilen hava kesesi bulunur. İnsan akciğerinde toplamda 480 milyon alveol vardır. Alveollerin duvarlarında birçok kılcal damar bulunur. Oksijen alveollerden kılcal damarlara ve kana geçer. Kalbe taşınır ve vücuttaki doku ve organlara pompalanır. 

Her nefes alışta, akciğerler oksijenle dolmaktadır. Burada, oksijen akciğerin duvarlarından geçer ve bu noktadan sonra kana karışır. Vücuttaki karbondioksit ise, kan dolaşımı aracılığıyla akciğerde bulunan hava keseciklerine gelir ve ardından dışarıya atılır. Vücutta bulunan karbondioksit, vücut dokularında gerçekleşen kimyasal tepkimeler sonucunda ortaya çıkan artık üründür. İnsanlar için yaşamsal bir fonksiyonu bulunan akciğer organı, insanların dışında bazı hayvan türlerinde de bulunmaktadır. Bu hayvan türleri arasında, memeliler, sürüngenler, kuşlar, akciğerli balıklar ve amfibyumlar bulunmaktadır. Bu türe mensup hayvanlar, akciğerli solunum yapmaktadırlar. Bu hayvanlarda bulunan akciğerin yapısı genel anlamda, insanlarınkiyle aynıdır.

Akciğer organının, nasıl çalıştığı konusuna değinildiğinde ise, kan dolaşımı oldukça önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Kan dolaşımında Oksijenin olması gereklidir. İnsan vücudunda, kalple bağlantısı olan akciğer atardamarları bulunmaktadır. Kandaki Oksijen miktarının yeteri düzeye olmaması neticesinde, kan kirli sayılmakta ve bu kan akciğer atardamarları sayesinde her iki akciğere taşınmaktadır. Kirli kanı akciğere taşıyan atardamarlar, akciğer organına girdikten itibaren oldukça ince kan damarlarına dönüşmektedir. Bu damarlar, sadece mikroskobik ortamlarda görülebilir ve bu damarlara kılcal damar ismi verilmektedir. Akciğerde, hava solunum için gerekli olan hava kesecikleri bulunmaktadır. Bu hava keseciklerinin çevresi, kılcal damarlarla sarmalanmıştır. Hava keseciğine ait duvarla, kılcal damara ait duvar arasında, milimetrenin binde biri kadar bir mesafe bulunur. Oksijen, bu iki duvar arasında yer alan bu mesafeyi aşar ve hava keseceklerinde kılcal damarlara ulaşmaktadır. Bu da, Oksijenin kana karışması anlamına gelmektedir. Böylece, bünyesinde Karbondioksit bulunan kirli kan, Oksijenle temizlenmiş olmaktadır

Kaynaklar



Kullanıcı Yorumları ve Oyları

1 yıldız2 yıldız3 yıldız4 yıldız5 yıldız (Sizin oyunuz ilk olsun)
Loading...